Banka veya kredi kurumları aracı kılınarak dolandırıcılık suçlamasıyla tutuklu yargılananlar için Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulacak, gerekçeli tahliye talebi dilekçesi örneği. Lehe kanunlar ve güncel Yargıtay kararları ışığında hazırlanmıştır.
Banka aracılığıyla dolandırıcılık gibi ciddi bir suçlamayla tutuklu olarak yargılanıyorsanız, tutukluluğun devamına itiraz etmek ve tahliyenizi talep etmek yasal hakkınızdır. Bu dilekçe, Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunularak, tutuklama koşullarının ortadan kalktığı, suç vasfının değişme ihtimali bulunduğu ve yargılamanın tutuksuz devam etmesi gerektiği yönündeki talebinizi hukuki gerekçeleriyle iletmenizi sağlar.
Dilekçe Hakkında Temel Bilgiler
Bu Dilekçe Ne İşe Yarar ve Hangi Durumlarda Kullanılır?
Bu dilekçe, banka veya bilişim sistemlerinin aracı kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık (TCK m. 158/1-f) gibi suçlamalarla tutuklu bulunan sanığın, tutukluluğunun kaldırılmasını mahkemeden talep etmesi için kullanılır. Özellikle yargılamanın ilerleyen aşamalarında;
- Suç vasfının (örneğin, nitelikli dolandırıcılık yerine basit dolandırıcılık veya özel hukuk ilişkisi olduğunun) değişme ihtimalinin ortaya çıkması,
- Tüm delillerin toplanmış olması,
- Sanığın kaçma veya delilleri karartma şüphesinin bulunmaması,
- Tutuklulukta geçen sürenin uzunluğu ve tutukluluğun ölçüsüz hale gelmesi,
- Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Türk Ceza Kanunu (TCK) hükümlerinin sanık lehine olması gibi gerekçelerle tahliye veya adli kontrol talep edilir.
Nereye ve Nasıl Başvurulur?
Tahliye talebi dilekçesi, yargılamanın yapıldığı Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na sunulur. Tutukluluk, duruşmalarda resen veya talep üzerine gözden geçirilir. Sanık veya avukatı, duruşmalar arasında da gerekçeli bir dilekçe ile her zaman tahliye talebinde bulunabilir.
Banka Aracılığıyla Dolandırıcılık Suçlamasına Karşı Tahliye Talebi Dilekçesi Örneği
………….AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA, ……….
DOSYA NO: [Mahkeme Esas Numarası]
TAHLİYE TALEBİNDE BULUNAN (SANIK): [Adınız Soyadınız], [TC Kimlik Numaranız], [Adresiniz / Bulunduğunuz Cezaevi] VEKİLİ (MÜDAFİİ): Av. [Avukat Adı Soyadı], [Avukat Adresi]
MÜŞTEKİ: [Müştekinin Adı Soyadı]
SUÇ: Banka Aracı Kılınmak Suretiyle Müteselsilen Dolandırıcılık SUÇ TARİHİ: [Suç Tarihi] TUTUKLAMA TARİHİ: [Tutuklama Tarihi]
KONU: Müvekkil [Sanığın Adı Soyadı]’ın tahliye istemine ilişkin sebeplerimizin sunulmasından ibarettir.
Tahliye İstemimize İlişkin Sebepler
- Müvekkilimiz [Sanığın Adı Soyadı], banka vasıta kılınmak suretiyle dolandırıcılık suçundan [Tutuklama Tarihi, Örn: 21.04.2005] tarihinden beri [Bulunduğu Cezaevi, Örn: Muğla Kapalı Cezaevi]’nde tutukludur.
- Müvekkilimiz ve diğer sanıklar hakkında Muğla C.Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede, 765 sayılı (eski) Türk Ceza Kanunu’nun 64/1 maddesi yollaması ile aynı yasanın 504/3-80, 522, 40 maddeleri gereğince cezalandırılmaları talep edilmiştir.
- Ancak, katılanın hem soruşturma aşamasındaki hem de mahkemenizin [Duruşma Tarihi, Örn: 16.06.2005] tarihli oturumundaki beyanları incelendiğinde, müvekkilimiz ile arasındaki ilişkinin özel bir borç ilişkisi olduğu açıkça görülmektedir. Katılan, kendi rızasıyla, herhangi bir hile veya desiseye maruz kalmadan müvekkilimize borç para vermiştir. Bu aşamaya kadar dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmamıştır.
- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun yerleşik içtihatlarına göre, dolandırıcılık suçunun hile unsurunun oluşabilmesi için yapılan yalan açıklamaların muhatabın inceleme eğilimini etkisiz bırakacak yoğunlukta olması gerekmektedir. Sadece yalan söylemek bu suçun oluşumu için yeterli değildir. Yine Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin içtihadına göre, önceden doğmuş bir borç için sonradan hileli davranışlarda bulunulması halinde dolandırıcılık suçu oluşmaz. Olayımızda da müvekkil ile katılan arasındaki ilişki öncelikle özel borç ilişkisi niteliğindedir.
- Suçun sübutu halinde dahi, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı (yeni) TCK hükümleri lehedir. Özellikle TCK m. 158’de düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçlarında dahi, TCK m. 52 uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi veya TCK m. 51 uyarınca ertelenmesi olasılığı bulunmaktadır. Ayrıca, suçun işlenmesinde aracı kılınan bankanın özel banka (Akbank) olması nedeniyle, eski TCK’nın lehe olan 503. maddesinin (basit dolandırıcılık) uygulanması gerektiği de Yargıtay içtihadıyla sabittir.
- Suç vasfının değişme ihtimali kuvvetlidir. Yargılamanın geldiği aşama itibariyle tüm deliller toplanmış olup, müvekkilimizin delillere etki etme, karartma veya yargılamayı başka yöne yönlendirme olanağı kalmamıştır.
- Müvekkilimiz sabit ikametgah sahibidir ve kaçma şüphesi bulunmamaktadır. Tutukluluk bir tedbir olup, müvekkilimizin [Tutukluluk Süresi] aydır devam eden tutukluluğu artık bir cezalandırmaya dönüşmüştür.
- Yeni CMK m. 100 ve devamı maddeleri ile Anayasa m. 19 ve AİHS m. 5 uyarınca kişi özgürlüğü esastır, tutuklama ise istisnadır. Tutuklama nedenleri ortadan kalkmıştır. Tutuklama yerine CMK m. 109’da düzenlenen Adli Kontrol tedbirlerinin uygulanması mümkündür.
- Mahkemenin önceki tutukluluğun devamı kararları, CMK m. 34 ve Anayasa m. 141/3’e aykırı olarak yeterli gerekçeden yoksundur. AİHM içtihatları da tutukluluğun devamı kararlarının somut gerekçelere dayanması gerektiğini vurgulamaktadır.
- Müvekkilimizin tutuklu kalması nedeniyle ticari taahhütlerini yerine getiremediği ve onarılması güç zararlara uğradığı da göz önünde bulundurulmalıdır.
SONUÇ VE İSTEM
Yukarıda açıklanan nedenlerle, müvekkilimizin aksi kanıtlanmayan savunması, suç vasfının değişme olasılığı, delillerin toplanmış olması, kaçma ve delil karartma ihtimalinin bulunmaması, tutuklulukta geçen süre ve tutukluluğun tedbir niteliğinin ortadan kalkmış olması gözetilerek;
Müvekkil [Sanığın Adı Soyadı]’ın, Mahkemenizce uygun görülecek bir kefaletle veya koşulsuz olarak ya da Adli Kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
[Tarih]
Sanık Müdafii Av. [Ad Soyad]
[İmza]
EKLER:
- Vekaletname örneği
Dilekçeyi Doldururken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Suç Vasfını Tartışın: Olayın neden iddia edilen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmadığını, belki basit dolandırıcılık olabileceğini veya tamamen özel hukuk ilişkisi olduğunu Yargıtay kararlarına atıfla açıklayın.
- Lehe Kanunları Vurgulayın: Yürürlüğe giren yeni TCK ve CMK’nın hangi hükümlerinin (örn: ceza indirimi, erteleme, adli para cezası, adli kontrol, tutuklama süreleri) sanık lehine olduğunu belirtin.
- Tutuklama Koşullarının Yokluğu: Delillerin toplandığını, sanığın sabit ikametgah sahibi olduğunu, kaçma veya delilleri karartma tehlikesinin bulunmadığını somut gerekçelerle ortaya koyun.
- Ölçülülük ve Gerekçe: Tutukluluğun devamının ölçüsüz olduğunu, devam kararlarının yetersiz gerekçelere dayandığını AİHM içtihatlarına da değinerek belirtin.
- Alternatif Tedbir: Tahliye talebi reddedilirse, CMK m. 109 uyarınca adli kontrol tedbirlerinin (imza atma, yurt dışı yasağı vb.) uygulanmasını talep edin.
- Dosya Numarası: Mahkemenin dosya numarasını dilekçeye doğru yazdığınızdan emin olun.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tahliye talebi ne zaman yapılabilir? Sanık veya avukatı, yargılamanın her aşamasında (duruşmalarda veya duruşma aralarında dilekçe ile) tahliye talebinde bulunabilir. Mahkeme ayrıca her duruşmada veya en geç otuzar günlük sürelerle tutukluluğun devamının gerekip gerekmediğini resen inceler.
2. Tutuklama yerine Adli Kontrol nedir? Adli Kontrol (CMK m. 109), tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, özellikle cezasının üst sınırı belirli bir sürenin altında olan suçlarda veya diğer durumlarda mahkemenin takdiriyle, sanığın tutuklanması yerine belirli yükümlülüklere (belirlenen yerlere başvurmak/imza atmak, yurt dışına çıkamamak, güvence/kefalet yatırmak vb.) tabi tutulmasıdır. Tahliye taleplerinde alternatif olarak istenebilir.
3. Dolandırıcılık suçunda mağdurun zararını gidermek tahliyeyi etkiler mi? Evet, TCK m. 168’de düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri kapsamında, sanığın mağdurun zararını gidermesi, cezasında indirim yapılmasını sağlayabilir. Bu durum, yargılama aşamasında sanığın iyi niyetini göstermesi ve kaçma şüphesini azaltması bakımından tahliye kararını olumlu yönde etkileyebilir.