Terör Örgütü Tahliye ve Tedbir Kaldırma Dilekçesi

Silahlı terör örgütü (FETÖ/PDY) üyeliği suçlamasıyla tutuklu yargılanan ve mal varlığına tedbir konulanlar için Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulacak tahliye ve tedbirin kaldırılması talebi dilekçesi örneği.

FETÖ/PDY gibi silahlı terör örgütlerine üye olma suçlamasıyla tutuklu bulunuyorsanız ve aynı zamanda mal varlığınıza el konulmuşsa veya tedbir uygulanmışsa, tutukluluğunuzun kaldırılmasını ve mal varlığınız üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasını talep etme hakkınız vardır. Bu dilekçe, örgüt üyeliği için yeterli delil olmadığını, mal varlığınızın meşru yollarla edinildiğini ve tutukluluğun devamı için geçerli sebeplerin bulunmadığını hukuki argümanlarla mahkemeye sunmanızı sağlar.

Dilekçe Hakkında Temel Bilgiler

Bu Dilekçe Ne İşe Yarar ve Hangi Durumlarda Kullanılır?

Bu dilekçe, silahlı terör örgütü üyeliği iddiasıyla tutuklu olan ve mal varlığına tedbir konulan kişilerin, tutukluluk halinin sona erdirilmesini ve mal varlığı üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını talep etmesi amacıyla kullanılır. Dilekçede genellikle;

Sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğuna, emir aldığına veya örgütsel faaliyetlere katıldığına dair somut delil bulunmadığı,
Bylock kullanımı gibi iddiaların tek başına örgüt üyeliği için yeterli olmadığı,
Mal varlığının suçtan elde edilmediği, meşru yollarla (miras, ticaret vb.) edinildiği,
Sanığın kaçma veya delilleri karartma şüphesinin bulunmadığı,
Sanığın cezaevi koşullarında kalamayacak derecede ciddi sağlık sorunları olduğu gibi gerekçeler öne sürülür.

Nereye ve Nasıl Başvurulur?

Tahliye ve mal varlığı üzerindeki tedbirin kaldırılması talebi, yargılamanın yapıldığı Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na hitaben yazılan bir dilekçe ile yapılır. Dilekçeye, iddiaları destekleyen belgelerin (mal varlığının kaynağını gösterir belgeler, sağlık raporları, tanık listesi vb.) eklenmesi önemlidir. Talep, duruşmalar sırasında veya duruşma aralarında dilekçe ile sunulabilir.

Tahliye ve Tedbir Kaldırma Talebi Dilekçesi Örneği (Terör Örgütü Üyeliği)

………….AĞIR CEZA MAHKEMESİNE ………………

ESAS NO: …………… SANIK: …………….. VEKİLİ: Av. …………….

SUÇ: Silahlı terör örgütüne üye olma. KONU: Müvekkilin tutukluluk durumunun incelenerek tahliye edilmesi ve gayrimenkulleri üzerine konulan tedbirlerin kaldırılması istemine ilişkindir.

AÇIKLAMALAR

………….. C.Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında müvekkilim tutuklanmış ve halen tutukluluk durumu devam etmektedir. Müvekkil hakkında iddia edilen suçlamayla ilgili olarak tutuklama gerekçelerinin yasal dayanakları bulunmamaktadır.
Müvekkilim ……………….. Beldesinde esnaflık yapmaktadır. FETÖ Silahlı terör örgütü ile ilişkilendirilerek bu örgütün üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanmıştır. Ortağı olduğu dershane, yasalara ve mevzuata uygun olarak kurulmuş, Milli Eğitim Bakanlığı ilke ve kurallarına göre faaliyet göstermiştir. Müvekkil, dershanenin faaliyetlerine insani ve eğitim amaçlı olarak katılmıştır.
Söz konusu darbe girişiminden çok önce, müvekkil dershanenin amaçlarını insani duygularla hayata geçirmek istemiş, başkalarının telkiniyle hareket etmemiş, salt eğitim amaçlı yöneticilik yapmıştır.
Müvekkil uzun yıllar esnaflık yapmış, kazancını verimli değerlendirmiş, birikimlerini yatırıma dönüştürmüş, vergisini ödemiş iyi bir yurttaştır. Edinmiş olduğu gayrimenkullerin çoğu miras yoluyla intikal etmiştir. Gayrimenkullerin örgüt parasıyla alındığına dair hiçbir kanıt yoktur.
Müvekkil, dershane hissedarı olarak kalmış, ancak dershanenin verimsizleşip iflas aşamasına gelmesi üzerine diğer yöneticilerle tasfiye kararı almışlardır. Kapanış işlemleri darbe girişimi nedeniyle akamete uğramıştır. Dershanenin son yıllarda faaliyetsiz olduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Müvekkil, C.Savcısı huzurundaki ifadesinde belirttiği gibi, İslam dininin öğretilerini daha iyi anlamak amacıyla birkaç kez sohbete katılmıştır. Bu tür faaliyetlerin o dönemde devletçe hoşgörüyle karşılandığı bilinmektedir. Katılımı tamamen iyi niyetlidir.
Müvekkil hakkındaki suçlamalar soyuttur. Himmet adı altında örgüte katkı sağlamak için insanları yönlendirdiği veya yardım topladığına dair hiçbir somut delil yoktur. Dershane zaten zarar etmektedir.
Sağlık Durumu: Müvekkilin ciddi sağlık sorunları bulunmaktadır. ………. hastalığı nedeniyle acil müdahale gerektiren durumlar yaşayabilmektedir. Cezaevi koşulları bu olanağı sağlayamayacağından, tutukluluğun devamı hayati risk taşımaktadır. Anayasa m.17/1, AİHS m.2 ve Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi m.6 uyarınca yaşam hakkının korunması gereği tahliye edilmelidir.
Tedbir Kararının Hukuka Aykırılığı: Müvekkilin tüm gayrimenkullerine konulan tedbirin yasal dayanağı yoktur. Örgütlü suçlarda mal varlığına tedbir konulabilmesi için, mal varlığının suçtan elde edildiğine dair kuvvetli belirti bulunması gerekir. Tedbir talebinde bu kuvvetli belirtiyi açıklayan bilgiler yer almalıdır. Oysa müvekkilin mal varlığının meşruluğu araştırılmadan, soyut iddialarla tedbir kararı verilmiştir. Mal varlığının büyük kısmı miras yoluyla edinilmiştir ve uzun yıllara dayanan ticari faaliyetlerinin ürünüdür. Bu durum AİHS 1 No’lu Protokol m.1’de güvence altına alınan mülkiyet hakkına ve orantılılık ilkesine aykırıdır. Tedbir kararı, müvekkilin ticari hayatını bitirme noktasına getirmiştir. Mal varlığının meşruluğu anlaşıldığından tedbirin kaldırılması gerekmektedir.
Delillerin Değerlendirilmesi: Ceza yargılamasının amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Mahkumiyet için delillerin maddi, kesin, inandırıcı ve şüpheden uzak olması gerekir. Şüphenin varlığı halinde sanık lehine yorum yapılmalıdır (in dubio pro reo). Hazırlık soruşturmasındaki bilgiler tek başına delil değildir, duruşmada tartışılmalıdır. Deliller bir bütün halinde değerlendirilmelidir. Müvekkil hakkında isnat edilen örgüt üyeliği suçuna dair bu nitelikte bir kanıt bulunmamaktadır.
Örgüt Üyeliği Suçunun Unsurları: Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre, silahlı terör örgütü üyeliği için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması gerekir. Örgüte sadece sempati duymak, sohbetlere katılmak, yayınlarını okumak, çocuğunu okuluna göndermek gibi eylemler tek başına üyelik için yeterli değildir. Sanığın örgütün nihai amacını bildiği ve hiyerarşisine dahil olduğu somut delillerle ispatlanmalıdır. Müvekkilin durumu bu kriterler ışığında değerlendirildiğinde, örgüt üyeliği suçunun unsurları oluşmamıştır.
Tutukluluğun Hukuka Aykırılığı: Müvekkil hakkında tutuklama için CMK m.100’deki şartlar (kuvvetli suç şüphesi, kaçma/delil karartma tehlikesi) bulunmamaktadır. Tutuklama bir tedbirdir ve ölçülü olmalıdır. Müvekkilin tutuklulukta geçirdiği süre, sağlık durumu ve suç vasfının değişme olasılığı dikkate alındığında tutukluluğun devamı orantısızdır. Tutuksuz yargılanma kural, tutuklu yargılama istisnadır. CMK m. 109 uyarınca Adli Kontrol tedbirleri yeterlidir.

SONUÇ VE İSTEM

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Müvekkilimin sabit ikametgah sahibi olması, delillerin toplanmış olması, kaçma veya delil karartma ihtimalinin bulunmaması, suç vasfının değişme olasılığı, tutuklulukta geçen süre ve ciddi sağlık sorunları gözetilerek TAHLİYESİNE veya Adli Kontrol hükümlerinin uygulanmasına,
Mal varlığının suçtan elde edilmediği ve meşru olduğu anlaşıldığından, gayrimenkulleri üzerindeki TEDBİRLERİN KALDIRILMASINA karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

[Tarih]

Sanık Vekili Av. [Ad Soyad] [İmza]

EKLER:

Vekaletname örneği
Sağlık raporları ve ilgili tıbbi belgeler
Mal varlığının kaynağını gösterir belgeler (veraset ilamı, tapu kayıtları, ticari defterler vb.)

Dilekçeyi Doldururken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Örgüt Üyeliği Kriterlerini Kullanın: Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin belirlediği örgüt üyeliği kriterlerini (organik bağ, süreklilik, çeşitlilik, yoğunluk, hiyerarşi, kast vb.) açıklayın ve müvekkilinizin durumunun bu kriterleri neden karşılamadığını somut delillerle (veya delil yokluğuyla) gösterin.
Mal Varlığının Meşruluğunu Kanıtlayın: Tedbir konulan mal varlığının suçla ilişkili olmadığını, yasal yollarla (miras, ticaret, çalışma vb.) ve suç tarihinden önce edinildiğini gösteren tapu kayıtları, veraset ilamları, banka dökümleri, vergi kayıtları, ticari defterler gibi belgeleri sunun veya bunlara atıfta bulunun. Tedbir kararının orantısızlığını ve hukuka aykırılığını AİHM kararlarına da değinerek vurgulayın.
Sağlık Durumunu Detaylandırın: Ciddi sağlık sorunları varsa, güncel ve ayrıntılı doktor raporları sunun. Cezaevi koşullarının sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini ve hayati riski belirtin. Tedavinin dışarıda yapılması zorunluluğunu vurgulayın.
Tutuklama Şartlarının Yokluğunu Gösterin: CMK m. 100’deki tutuklama şartlarının (kuvvetli şüphe, kaçma/delil karartma tehlikesi) artık mevcut olmadığını somut gerekçelerle (sabit ikametgah, delillerin toplanmış olması, sanığın duruşmalara katılması vb.) açıklayın.
Adli Kontrol Alternatifi: Tahliye talebinizin yanı sıra, mahkemenin tutukluluğun devamı yönünde bir eğilimi olabileceğini düşünerek, CMK m. 109 kapsamında Adli Kontrol tedbirlerinin uygulanmasını alternatif olarak talep edin.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. FETÖ/PDY üyeliği suçlamasında hangi deliller dikkate alınır? Mahkemeler genellikle Bylock kullanımı, Bank Asya hesap hareketleri, örgütle iltisaklı dernek/sendika üyeliği, gazete/dergi aboneliği, sohbet toplantılarına katılım, tanık beyanları, HTS kayıtları gibi çeşitli delilleri birlikte değerlendirir. Ancak Yargıtay, tek başına Bylock kullanımı veya sendika üyeliği gibi hususların örgüt üyeliği için yeterli olmadığını, kişinin örgütle organik bağının, kastının ve eylemlerindeki süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluğun somut delillerle ispatlanması gerektiğini belirtmektedir.

2. Mal varlığına konulan tedbir ne zaman kalkar? Mal varlığına konulan tedbirler, soruşturma veya kovuşturma sonucunda kişinin suçtan elde ettiği bir mal varlığı bulunmadığına karar verilmesi (takipsizlik, beraat) veya mal varlığının meşru olduğunun anlaşılması halinde kaldırılır. Ayrıca yargılama devam ederken de tedbirin orantısız olduğu veya gerekliliğinin kalmadığı gerekçesiyle kaldırılması talep edilebilir. Mahkumiyet halinde ise suçtan elde edildiği tespit edilen mal varlığının müsaderesine (devlete geçirilmesine) karar verilebilir.

3. Sağlık sorunları nedeniyle tahliye nasıl talep edilir? Sanığın cezaevi koşullarında hayatı için tehlike oluşturan veya tedavisinin yapılamadığı ciddi bir hastalığı varsa, bu durumu belgeleyen resmi sağlık kurulu raporları ile mahkemeye başvurularak CMK m. 100 ve devamı maddeleri ile İnfaz Kanunu’nun ilgili hükümleri (örn: m. 16) uyarınca tahliye veya infazın ertelenmesi talep edilebilir. Mahkeme genellikle Adli Tıp Kurumu’ndan görüş alarak karar verir.