Uyuşturucu ticareti suçlamasıyla tutukluluğun devamı kararına nasıl itiraz edilir? Kişisel kullanım savunması, sağlık sorunları ve CMK kapsamında tahliye talebi içeren gerekçeli itiraz dilekçesi örneği.
Uyuşturucu ticareti gibi ciddi bir suçlamayla tutuklu yargılanırken, mahkemenin tutukluluğun devamına ilişkin verdiği ara kararlara itiraz etme hakkınız bulunmaktadır. Bu dilekçe, özellikle ele geçirilen maddenin kişisel kullanım amaçlı olduğu, ticaret kastının bulunmadığı veya sanığın cezaevi koşullarında tedavi edilemeyecek ciddi sağlık sorunları bulunduğu gibi gerekçelerle tutukluluk halinin kaldırılmasını talep etmek için kullanılır.
Dilekçe Hakkında Temel Bilgiler
Bu Dilekçe Ne İşe Yarar ve Hangi Durumlarda Kullanılır?
Bu itiraz dilekçesi, Ağır Ceza Mahkemesi veya Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen tutukluluğun devamı kararına karşı, kararın yerinde olmadığını ve sanığın tahliye edilmesi gerektiğini savunmak amacıyla kullanılır. İtiraz gerekçeleri genellikle şunlardır:
- Suç Vasfının Değişme Olasılığı: Ele geçirilen madde miktarının ve diğer delillerin, suçun “ticaret” değil, “kullanmak için bulundurma” (TCK m. 191) olduğunu göstermesi.
- Tutuklama Koşullarının Ortadan Kalkması: Delillerin toplanmış olması, sanığın kaçma veya delilleri karartma şüphesinin bulunmaması, sabit ikametgah sahibi olması.
- Sağlık Sorunları: Sanığın cezaevi koşullarında tedavisinin mümkün olmadığı veya hayati risk taşıyan ciddi sağlık sorunlarının bulunması.
- Ölçülülük İlkesi: Tutuklulukta geçen sürenin uzunluğu ve tutukluluğun artık bir tedbir olmaktan çıkıp cezaya dönüşmesi.
- Etkin Pişmanlık: Sanığın soruşturma veya kovuşturma aşamasında pişmanlık göstererek yardımcı olması halinde ilgili hükümlerin uygulanma ihtimali.
Nereye ve Nasıl Başvurulur?
Tutukluluğun devamı kararına itiraz, kararı veren Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na hitaben yazılan bir dilekçe ile yapılır. İtiraz, kararın tefhim (yüze okunma) veya tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde yapılmalıdır. Mahkeme itirazı yerinde görmezse, dosyayı itirazı incelemeye yetkili olan bir sonraki numaralı Ağır Ceza Mahkemesi’ne veya başka bir yetkili merciye gönderir.
Tutukluluğun Devamına İtiraz Dilekçesi Örneği
………….AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA, Sunulmak Üzere, ………….AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA, ………..
DOSYA NO: [Mahkeme Esas Numarası]
TUTUKLULUĞUN DEVAMINA İTİRAZ EDEN (SANIK): [Adınız Soyadınız], [TC Kimlik Numaranız], [Adresiniz / Bulunduğunuz Cezaevi] VEKİLİ (MÜDAFİİ): Av. [Avukat Adı Soyadı], [Avukat Adresi]
SUÇ: Ticaret Maksadı İle Uyuşturucu Madde Bulundurmak. SUÇ TARİHİ: [Suç Tarihi]
KONU: … Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. tarihli ara kararı ile müvekkilim şüpheli sanık İ.E.’in tutukluluğunun devamına ilişkin karara karşı itirazlarımız ve tahliye talebimiz hakkındadır.
Tutukluluğun Devamına İlişkin Verilen Karara Karşı İtirazlarımız
- Müvekkilim İ.E., [Tutuklama Tarihi, Örn: 11.10.2005] tarihinden bu yana ‘Ticari maksatla uyuşturucu madde bulundurmak’ suçundan tutukludur.
- Yargılama süreci boyunca dosyaya sunduğumuz dilekçelerimizde de belirttiğimiz üzere, isnat edilen suçun nitelendirilmesi hatalıdır. Dosyanın geldiği aşama itibariyle tutukluluğun devamı hukuka aykırıdır. Şöyle ki;
- a-) Müvekkilimin evine başka bir şahsı gizlediği ihbarı üzerine gelinmiş , evden gelen esrar kokusu nedeniyle arama yapılmıştır. Müvekkilim zorluk çıkarmamış, suç konusu malzemeleri gizlememiş, samimiyetle uzun süredir esrar içicisi olduğunu beyan etmiş ve bu savunmasının aksini kanıtlayan hiçbir delil elde edilememiştir.
- b-) Müvekkilim hakkında TCK m. 188/3 (Ticaret) uyarınca dava açılmış ise de , bu maddedeki suçun unsurları olan satmak, satışa arz etmek, başkalarına vermek, sevk etmek, nakletmek, depolamak, satın almak, kabul etmek, bulundurmak fiillerinden “ticaret kastı ile bulundurma” unsuru somut olayda yoktur.
- c-) Eylem, tamamen “kullanmak ve içmek amacıyla esrar maddesini bulundurmak” (TCK m. 191) suçunu oluşturmaktadır.
- d-) TCK m. 188/3’teki “bulundurma” keyfiyetinin kazanç amacıyla olması gerekir. Dosya kapsamında müvekkilimin ticaret veya kazanç kastıyla hareket ettiğine dair cezalandırılmasına yeterli, maddi, kesin ve inandırıcı, şüpheden uzak bir kanıt bulunmamaktadır.
- e-) Ele geçirilen esrar miktarı, Yargıtay’ın kişisel kullanım sınırlarına ilişkin içtihatları kapsamında kalmaktadır. Müvekkilim, temininde güçlük çekebileceği düşüncesiyle uzun vadeli kişisel ihtiyacını karşılamak için bu miktarı satın almıştır.
- f-) Evde bulunan basit elek ve terazi, müvekkilimin tarımla uğraşması ve ürünlerini pazarda satması nedeniyle bulundurduğu eşyalardır; uyuşturucu ticaretiyle ilgili özel aletler değildir. Ele geçirilen esrar da özel bir ayrıştırma gerektirmeyen, hint kenevirinin elenmesinden ibaret basit bir işlemdir, imal sayılamaz.
- Müvekkilim, suçun ortaya çıkmasından sonra etkin pişmanlık göstermiş, delilleri gizlememiş, aksine emniyet birimlerine yardımcı olmuştur. Bu nedenle hakkında TCK m. 192/3 hükmünün uygulanma olasılığı yüksektir.
- Müvekkilim hakkında Adli Tıp Kurumu’ndan alınacak raporun gecikmesi mağduriyetine neden olmuştur. Raporun lehe gelme ve suç vasfının değişme olasılığı bulunmaktadır.
- Müvekkilimin Ciddi Sağlık Sorunları: Müvekkilim, olaydan önce geçirdiği kaza sonucu sol gözünü kaybetmiş, yüzünün sol tarafı parçalanmıştır. Kafa tasında ve alın kısmında hareket halinde birçok saçma tanesi bulunmaktadır. Bu saçmaların alınması için periyodik ameliyatlar gerekmekte olup, tutuklanması nedeniyle planlanan ameliyatını olamamıştır. Cezaevi koşullarında saçma tanelerinin sağ gözüne doğru ilerlemesi ve dayanılmaz acılar nedeniyle sağ gözünü de kaybetme riski bulunmaktadır. Hijyenik olmayan koşullar durumu kötüleştirmektedir. Müvekkilimin acilen ameliyat olması hayati önem arz etmektedir.
- Tutukluluğun Devam Gerekçesinin Hukuka Aykırılığı: Mahkemenin önceki ara kararlarında “suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu” gibi soyut ve tekrarlanan gerekçelerle tutukluluğun devamına karar verilmiştir. Oysa CMK m. 101/2, Anayasa m. 141/3 ve AİHM içtihatları gereği tutukluluğun devamı kararları somut ve yeterli gerekçelere dayanmalıdır . Makul şüphe devam etse bile, belirli bir süre geçtikten sonra bu tek başına yeterli değildir.
- Adil Yargılanma ve Ölçülülük İlkesi: Müvekkilimin tutuklulukta geçirdiği süre ([Tutukluluk Süresi]), yargılamanın geldiği aşama ve suç vasfının değişme olasılığı dikkate alındığında, tutukluluk artık ölçüsüz hale gelmiş ve cezaya dönüşmüştür. Yeni CMK m. 102 tutukluluk sürelerini sınırlamıştır. AİHS m. 5 ve Anayasa m. 19 uyarınca kişi özgürlüğü esastır. Tutuklama nedenleri (kaçma, delil karartma) artık mevcut değildir. CMK m. 100/1’de belirtildiği gibi tutuklama zorunlu değil, takdiridir ve orantılı olmalıdır.
- Adli Kontrol Uygulanabilirliği: Tutuklama yerine CMK m. 109 uyarınca Adli Kontrol tedbirlerinin uygulanması mümkündür ve somut olayda yeterlidir.
SONUÇ VE İSTEM
Yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkilimin sağlık durumu, suç vasfının değişme olasılığı, tutuklulukta geçen süre, delillerin toplanmış olması, kaçma ve delil karartma ihtimalinin bulunmaması, yeni CMK ve AİHS hükümleri ile Yargıtay içtihatları göz önüne alınarak;
… Ağır Ceza Mahkemesi’nin tutukluluğun devamına ilişkin [Karar Tarihi] tarihli ara kararına itirazımızın kabulü ile müvekkilim [Sanığın Adı Soyadı]’ın Mahkemenizce uygun görülecek bir kefaletle veya koşulsuz olarak TAHLİYESİNE karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
[Tarih]
Sanık Müdafii Av. [Ad Soyad]
[İmza]
EKLER:
- Vekaletname örneği
- Sanığın sağlık durumuna ilişkin raporlar ve belgeler
- Varsa, kişisel kullanıma ilişkin Yargıtay kararları
Dilekçeyi Doldururken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- İtiraz Süresi: Tutukluluğun devamına ilişkin ara kararın öğrenilmesinden/tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmelidir.
- Sağlık Durumunu Belgeleyin: Sanığın ciddi sağlık sorunları varsa, bu durumu detaylıca açıklayan güncel doktor raporlarını, epikrizleri ve ameliyat gerekliliğini gösteren belgeleri mutlaka ekleyin. Cezaevi koşullarının sağlık durumu üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayın.
- Kişisel Kullanım Argümanını Güçlendirin: Ele geçirilen madde miktarının Yargıtay’ın kişisel kullanım kriterleri içinde kaldığını belirtin. Sanığın kullanıcı olduğuna dair delilleri (varsa tanık beyanları, önceki tedavi kayıtları) sunun. Ticaret amacı olmadığını gösteren hususları (hassas terazi, paketleme malzemesi bulunmaması vb.) vurgulayın.
- Tutuklama Şartlarının Yokluğunu İspatlayın: Delillerin toplandığını, sanığın kaçma veya tanıklara baskı yapma ihtimalinin olmadığını (sabit ikametgah, aile bağları vb.) somut gerekçelerle açıklayın.
- Gerekçesiz Kararları Eleştirin: Tutukluluğun devamı kararlarının soyut ve yetersiz gerekçelere dayandığını, CMK ve AİHM standartlarına aykırı olduğunu belirtin.
- Alternatif İsteyin: Tahliye talebi reddedilirse, CMK m. 109 uyarınca Adli Kontrol tedbirlerinin uygulanmasını talep edin.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Uyuşturucu madde miktarının kişisel kullanım sınırında olup olmadığı nasıl belirlenir? Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, kişinin kullanım alışkanlıkları, yaşam tarzı, ele geçirilen maddenin türü ve miktarı gibi kriterler bir bütün olarak değerlendirilir. Genellikle yıllık kullanım miktarını aşmayan ve ticaret yapıldığına dair başka delil (hassas terazi, paketçikler vb.) bulunmayan durumlar kişisel kullanım olarak kabul edilme eğilimindedir. Ancak her dosya özelinde bilirkişi raporu ve mahkeme takdiri esastır.
2. Tutukluluğun devamına itiraz reddedilirse ne olur? İtirazın reddedilmesi halinde tutukluluk hali devam eder. Ancak bu, ilerleyen aşamalarda (örneğin sonraki duruşmalarda veya yeni bir delil ortaya çıktığında) tekrar tahliye talebinde bulunmaya engel değildir. Ayrıca, itirazı inceleyen merciin kararı kesindir.
3. Ciddi sağlık sorunları her zaman tahliye nedeni midir? Ciddi sağlık sorunları, özellikle cezaevi koşullarında tedavisinin mümkün olmaması veya hayati risk taşıması durumunda, CMK m. 100 ve AİHS m. 5 kapsamında önemli bir tahliye gerekçesi olabilir. Ancak tek başına yeterli olmayabilir; mahkeme, suçun niteliğini, delil durumunu ve diğer tutuklama şartlarını da göz önünde bulundurarak bir karar verir. Raporların Adli Tıp Kurumu tarafından teyit edilmesi istenebilir.